köprü

köprü
is.
1. 桥, 桥梁: tahta \köprü 木桥 demiryolu \köprüsü 铁路桥 Boğaziçi \köprüsü 海峡大桥 asma \köprü 吊桥 betonarme \köprü 钢筋混凝土桥
2. 海́ 驾驶台, 桥楼, 舰桥
3. 转́ 将两个事物相连结的事物
4. 医́ (假牙的)桥
5. 体́ (摔跤时为使肩部不着地用脚和头着地, 腰部向上挺的姿式)桥
6. 体́ (背部离地, 用手、头或膝支撑地面)桥
◇ \köprü altı çocuğu 无亲无故, 无处藏身之人, 流浪汉, 流离失所的人 \köprü kurmak 体́ 搭桥 \köprüleri atmak 转́ 破釜沉舟, 背水一战, 孤注一掷: Tüm varlığı ile bu işe girdi; bütün köprüleri attı. 他孤注一掷, 把全部家产都投到这笔生意里了。
◆ Köprünün altından çok su aktı (或 geçti) . 今非昔比, 时过境迁: Ama o gün, bugün köprülerin altından çok sular geçti. 然而今天的情况与那时的情况已大不一样了。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • Köprü — (türk.), in zusammengesetzten Ortsnamen vorkommend, bedeutet »Brücke« …   Meyers Großes Konversations-Lexikon

  • Köprü Su — Köprü Su, Fluß, s. Eurymedon …   Meyers Großes Konversations-Lexikon

  • köprü — is. 1) Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı. O. S …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köprü kurmak — 1) akarsu veya göl vb. üzerinde köprü inşa etmek Ama siz öteki kıyıya köprü kurmadan geçtiniz. S. Birsel 2) sp. elleri arkadan yere dayayıp ayak uçlarına basarak vücudu yay gibi germek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köprü yol — is. Bir vadi, bir ırmak üstünden bir demir yolunun veya kara yolunun geçişini sağlayan, ayaklar üzerine oturtulmuş yüksek ve uzun köprü, viyadük …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köprü üstü — is., den. Kaptan köşkü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Altin Köprü — Lage …   Deutsch Wikipedia

  • asma köprü — is., mim. İki başındaki ayaklardan başka dayanağı olmayan, çoğunlukla uzun ve yüksek köprü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • panel köprü — is. Aşılacak bir engelin bir yanında oluşturularak öbür yana ulaşımı sağlayan, taşıyıcı küçük elemanlardan oluşan köprü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • göyneksiz köprü — ankara beypazarı yolunun üzerinde, yaptıran kişinin gömleğini satarak yaptırdığı bir köprü (maddi imkansızlıktan dolayı) …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • küçük köprü — is., sp. Vücudun, sırt yere dönük olarak avuçlar ve dizler üstünde dayalı ve gergin bulunduğu durum, el diz köprüsü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”